Aydos'ta iş çok durmak yok :)

Nisan'ın son haftası yaz mevsimini erkenden getirince elimizi biraz çabuk tutup Aydos bahçemizin tasarımını da hızlandırdık.

Babamın evde olmayışını fırsat bildim diyeyim, her gelişinde yaptıklarımıza burun kıvırmalarını da artık umursamadan canım babacığıma yetiştireceğim mis gibi sebzeleri hayal ederek sakinleşiyorum :)

Geçtiğimiz haftalarda bahçenin hepsini işgal ettiğimi resmen beyan ettim. Ardından temel tasarımı belirlediğimle yürüme yollarını yerleştirmeye koyuldum.

Bu hafta ise ek sebze yataklarını belirlemeye başladım. 10 gün önce konuşlandırdığımız çember bahçenin yüksekliğini azaltıp fazla taşlardan bir çember daha yaptık. 

Aydos bahçemizde kardeş bitkiler sistemine başladık bu sene. Çok heyecanlıyız çok! İlk yaptığımız büyük çembere maydanoz, fesleğen, domates, dereotu ve kadife çiçeği; ikinci çemberimize ise kıvırcık, marul, soğan, bezelye ve kadife çiçeği düşündük :)  Yukarıdaki fotoğrafın sağ tarafında yer alan ana sebze alanı ise baklagiller, bezelye, kabak-mısır, çilek, aynısafa, kadife çiçeği, biberiye-adaçayı ve nohuta ev sahipliği yapıyor.

Bir de geçtiğimiz aylarda toparladığımız paletlerden artan parçalardan 60x60 cm boyutunda küçük bir kutu bahçe yaptık :)

Bu küçük kutucuk da patlıcanlarla çoşacak pek yakında!

Öncelikle kutunun ölçülerine göre yuvasını hazırladım ve kutuyu yerleştirdim.

Sonra kutu içini hazırlamaya koyuldum:

Tabana leonardit (yaklaşık 50 gr)

Üzerine bahçeden topladığım yabani otlar (azot sağlar)

Yabani otların üzerini toprak + solucan kompostu + azotlu organik gübre karışımı

...ve en üste saman.

Tabi bir de fidelenmeyen tohumların toprakla buluşma vaktiydi:

- Acur

- Patlıcan

- Sarı domates

- Papatya

- Kavun

- Biber

Bu sırada da Haafızcım boş durmadı tüm gün evimizin orta sehpasını onardı, mis gibi sehpamız oldu :)

Aydos Baharı ve Yeni Tasarımlar

Baharın bi gelip bi gitmesi, ardından gelen şubat soğuğu ile kafamız karıştı biraz ama olsun, Aydos yemyeşil, bi başka bahar geldi bu yıl :)

3 sene önce başlattığım "Occupy your Garden!" (Bahçeni İşgal Et!) hareketi başarıyla sonuçlandı ve bu sene büyük bahçenin tamamında permakültür uygulamalarıyla rahat bir nefes aldık (:

Zaten mevcut olan sebze bahçesi (ki daha önce sadece çilek vardı) ve yüksek çember yatak dışında 2. bir sebze bahçesi ve bir çember daha oluşturduk. Bunlara ek olarak da yürüyüş yollarını yerleştiriyoruz ki onun dışında kalan tüm alanda gıda yetiştirebilelim :) ve en güzeli de bu teklifin anne ve babamdan gelmesi! zira senelerdir bahçenin işlevsel olması ve permakültür teknikleriyle sürdürülmesi için çalışıyorum ve en sonunda başardım!!!

Sağdaki alan ilk sebze alanımız. Çok geniş bir alan (2x4) olduğu için aradan taşlarla giriş yolu yapmayı düşünüyorum.

Bu alanda şimdilik bezelye, bakla, fasulye, kabak, mısır, biberiye, adaçayı ve kadife çiçeği var.

Yüksek çember yatakta ise geçen seneden lavandin, nane, ısırgan otu, rezene ve kişniş ekili. Bu sene de ek olarak tereotu ve reyhan ektim.

Bu da yeni çemberimiz :) Aslında aklımızda diğer çemberi bozup yerine pt spirali yapmak vardı ama sonra vazgeçtik. Hatta marangozdan 50 cm yüksekliğinde ahşap kazıklar alıp yanyana aynısının büyüğünü yapacaktık. Marangoz 125 tl fiyat çıkarınca ve elindeki çıkmalardan istediğim halde yeni malzeme alırım sizin için diyince vazgeçtim. Nasıl yaparız diye düşünürken bir anda güzel bir şey oldu :) 2 gün önce Aydos tepesinin eteklerinde yürüyüş yaparken çok güzel bir kaya bulduk..aslında bu kaya ufalanmış, ama rengi ve yapısı muhteşem! Dayanamadım tabii :) hemen arabayı kapıp yükledik bi kısmını. Bahçeye getirdiğimizdeyse spiralden vazgeçip yine bir çember yapalım dedik, ama biraz daha büyüğünü. Çok sevdim :) 

Dün hemen çemberi yaptık ve bugün de geçtiğimiz sonbaharda üzerini kapattığım kompost yığınını açtım, mis gibi olmuş :) Çemberin alt katmanını kompost yığınıyla doldurdum, şimdi üstüne toprak konulmayı bekliyor.

Bakalım İstanbul'daki Aydos bahçemizde "kendimize yetebilecek" bir gıda bahçesi oluşturabilecek miyiz :)